12
ara
Ortodonti, dişhekimliğinin diş ve yüz düzensizliklerinin, alt ve üst çene arasındaki uyumsuzluklarının teşhis ve tedavisi ile ilgilenen bir diş hekimliği uzmanlık dalıdır.
Ortodonti kelimesi, Yunanca’da ortho “düzgün” ve odons “diş” kelimelerinden oluşmaktadır. Kelime anlamı olarak düzgün diş anlamına gelse de ortodonti, yüz ve çenelerin gelişim bozukluklarının düzeltilmesini de amaçlar.
Ortodontik tedavi ile çapraşık dişlerin düzgün sıralanması ve dişlerin karşı çenedeki dişlerle uyumlu olması sağlanır. Ağız sağlığının geliştirilmesi ve böylece genel sağlığın da iyileşmesine yardımcı olur ve kişinin özgüvenini artırır.
ORTODONTİ UZMANI KİMDİR?
Ortodonti uzmanları, Dişhekimliği Fakültelerinden mezun olduktan sonra diş ve yüz düzensizliklerinin teşhis ve tedavisi konusunda 4 yıl eğitim almış kişilerdir. Ortodontik tedaviyi mutlaka bir ortodontist yapmalidir, ortodontik tedavi oldukca komplike bir tedavidir ve uzun suren bir egitim gerektirir, gunumuzde dis hekimleri bir takim kurslar alip bu tedaviyi yapmaya calismaktadir fakat ne yazik ki bu tedaviyi hakkiyla yapabilmek icin universitede ortodonti uzmanligi bolumunu bitirmis olmak ya da ortodonti doktorasi yapmis olmak gereklidir.
ORTODONTİK TEDAVİ NEDEN GEREKLİDİR?
Ortodontik tedavi, güzel ve sağlıklı gülüş için dişler ve yüz arasındaki denge ve uyumun yaratılmasını sağlar. Etkili bir gülüş kendine saygı kazandırarak kişinin kendine olan güvenini ve yaşam kalitesini arttırır. Düzgün şekilde sıralanmış dişler daha kolay fırçalanır. İyi ağız hijyeninin sağlanmasına yardım ettiği için çürük oluşumunu ve ilerde oluşabilecek diş eti problemlerini en aza indirir.
Kötü olan kapanışın ortodontik tedavi ile düzeltilmesi dişleri çiğneme gibi normal günlük aktiviteler sırasında oluşan travmalardan korur. Düzgün sıralanmış dişler kemik, kök, diş eti dokusu ve çene eklemindeki artmış stresi azaltmaya yardım eder.
ORTODONTİK TEDAVİ HANGİ DURUMLARDA GEREKLİDİR?
- Dişlerde görülen çapraşıklıklar
- Diş sayısının doğuştan olması gerekenden az olması(konjenital diş eksiklikleri),
- Daimi dişlerin çene kemiği içinde gömük kalarak ağız içine sürememesi,
- Dişlerin aralıklı olması,
- Üst dişlerin aşırı ileride olması,
- alt çenenin geride veya ileride olması,
- üst çenenin dar ve/veya geride olması,
- Alt ve üst ön dişlerin birbirine temas etmemesi tedavi edilmesi gereken durumlardır.
Ortodontik bozukluklar, hayati tehlikesi olmayan, ancak hastanın konforunu etkileyen bozukluklardır ve tedavileri ile hem görsel hem de işlevsel iyileşme sağlanır.
ORTODONTİK TEDAVİ YAŞI NEDİR ?
Eğer iskeletsel bir problem yoksa ve sadece dişlerde çapraşıklık varsa bu bozukluklar, her yaşta ortodontik tedavi ile düzeltilebilir. Hastanın yaşı tedavinin süresini etkiler. Ancak, iskeletsel bir sorun varsa, ergenlik döneminin sonuna kadar bu bozuklukların tedavisi ortopedik tedavi yaklaşımları ile düzeltilebilir. Yetişkin dönemde ise bu tarz iskeletsel sorunlar, ortognatik cerrahi operasyonlar ile beraber yürütülen ortodontik tedavi ile düzeltilebilir.
ORTODONTİK AÇIDAN SÜT DİŞLERİNİN ÖNEMİ
Süt dişleri, doğumdan sonraki 6. aydan itibaren belirli bir sırayla sürmeye başlarlar ve yaklaşık 2,5 yaşındaki bir çocukta tüm süt dişleri sürmüş olur. Alt ve üst çenede toplam 20 tane süt dişi, 6 yaşına kadar ağızda kalmaya devam eder. Bu dönemden 12 yaşına kadar tüm süt dişleri, sırayla yerlerini daimi dişlere bırakır. Bu değişim döneminde süt dişlerinde oluşan büyük çürükler ve erken süt dişi kayıpları, daha arkada bulunan dişlerin bu boşluklara doğru hareketi sonucu çapraşıklıklara ve daimi dişlerin süremeyerek gömük kalmalarına neden olabilir. Bu nedenle, süt dişlerinin sağlıklı bir şekilde ağızda kalmaları oldukça önemlidir.
Ortodontik bozuklukların oluşumunda süt dişlenme dönemindeki durumlar, tek başına sorumlu değildir. Ortodontik sorunlar, genetik olarak da anne-baba veya daha büyük aile üyelerinden çocuklara geçebilmektedir. Bunun dışında, bebeklik döneminde anne sütüyle yetersiz beslenerek veya biberon ve yalancı emzik kullanımına yönelik yapılan yanlışlıklar; çocukluk dönemindeki parmak emme, dudak emme, dil itimi ve ağızdan solunum gibi kötü alışkanlıklar da ortodontik sorunlara yol açabilmektedir.
ORTODONTİK TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Daha çok dişlerdeki çapraşıklıkların düzeltilmesi olarak bilinen ortodontik tedavi, kendi içinde çeşitli tedavi tekniklerini barındırır. Ağızdaki ortodontik soruna göre hareketli apareyler, fonksiyonel apareyler ve sabit apareyler ile tedaviler yapılabilmektedir. Fazla karmaşık olmayan ortodontik sorunlar, hasta tarafından takılıp çıkartılabilen plastik damaklık ve tellerden oluşan araçlar olan hareketli apareyler ile çözülebilmektedir. Alt veya üst çenenin yetersiz gelişimi ve aşırı gelişimi için fonksiyonel apareyler denilen çenelerin belirli bir yöne doğru gelişmesine yardımcı olan araçlar büyüme-gelişim döneminde kullanılır.
Ortodontik tedavide son dönemlerde daha geniş bir yer tutan sabit apareyler ise, dişlere yapıştırılan ve braket diye adlandırılan araçların üzerindeki oluklara yerleştirilen tellerin dişleri hareket ettirmesi felsefesi ile etki gösterir. Bu temel apareyler dışında yardımcı birçok aparey daha mevcuttur. Bunlardan en çok kullanılanları, özellikle iskeletsel sorunlarda kullanılan ağızdışı apareylerdir. Aktif ortodontik tedaviler tamamlandıktan sonra, yapılan tedavilerde geri dönmeleri önlemek için pekiştirme tedavileri de büyük öneme sahiptir. Bu tedavi dönemi için pasif olarak çalışan çeşitli apareyler kullanılmaktadır.